Mrizala masalı (Germen Mitolojisi)
Mrizala, Alman söylenceleri ve masallarında bahsi geçen güzel ama zor beğenen genç bir kızın adı olup, kendisiyle evlenmek isteyen her adayı çeşitli bahanelerle reddetmiş, dayanamayan annesi kendisine bir kız kurusu olarak öleceğini söyleyince de “Keşke Ölüm gelip benimle evlense” cevabını vermiştir.
Mrizala: Ölüm ile evlenen kız
O anda kapı çalmış ve çok yakışıklı ve hoş bir delikanlı içeri girmiştir, gelenin Ölüm olduğunu anlamayan Mrizala birkaç güzel gün geçirdiği çocuğa âşık olmuşsa da arada bir kaybolan gencin ne yaptığını merak edip, kiliseye doğru giden adamı takip edince bir bebeği kızartıp yediğini görmüştür. O anda münasebetsiz dileği aklına gelen kız sıranın kendisine geleceğini anlamıştır. Ertesi gün kiliseye giderken takip edildiğini anlayan adam kıza ne gördüğünü sorduğunda hiçbir şey cevabını vermiş ama birer gün sırayla babası ve annesi ölmüş, ardından sıra her seferinde adama aynı cevabı veren kıza gelmiştir. Kız gömüldükten sonra mezarında bir gül bitmiş tesadüfen civardan geçen bir prens şapkasına takmak için beğendiği gülün yolunup sarayına getirilmesini emretmiştir. Prens, o günden sonra her gece rüyasında gördüğü kıza âşık olmuş ve geceleri gülün Mrizala’ya dönüştüğünü keşfedip kızı yeniden yaşayanların arasına döndürmeyi başarmıştır. Çift evlendikten sonra bir süre mutlu bir hayat sürmüşlerse de hamile kalan Mrizala ilk çocuğunu doğurduğu anda genç adam kılığındaki Ölüm yeniden ortaya çıkmış, boğduğu çocuğu pişirip yemiş kıza yönelttiği her zamanki ne gördün sorusuna hiçbir şey cevabını alınca sıranın prenste olduğunu söylemiştir. Mrizala bunun üzerine gördüğü her şeyi anlatmış, Ölüm almak istediği cevabı alınca kıza hatıra olarak altın bir yüzük vererek yanından ayrılmıştır.
Kaynak: Özhan Öztürk. Dünya Mitolojisi. Nika Yayınları. Ankara, 2016